20 Ekim 2013 Pazar

Zor Anlarda Hep Çubuk Kraker ve Bir Öneri

İnsanın kokulara karşı bu kadar hassaslaştığı hamilelikten başka bir dönem olamaz sanırım. Sevdiği kokular bile insanın başını döndürüp o sert yumruğu aniden midesine indiriveriyor. Tüm sokaklar buram buram sigara, kebap kokuyor... Dahası o çok sevdiği kahve kokusuna bile düşman olabiliyor ki hayret!

Hal böyleyken uzanıp derin nefesler alıp vererek az biraz rahatlayıp gözünü kapadığın an sanki akşamdan kalmışcasına başının deli gibi döndüğü özellikle ilk üç aylık dönemde en etkili ilaç Çubuk Kraker elbette. Benim için öyle oldu, abur cubur kilerinden, başımın ucundan, iş yerinde çekmecemden ve tabii çantamdan eksik etmedim kendisini. Bir alışkanlık oldu, hâlâ kilerde birkaç tane bulunduruyorum, n'olur n'olmaz. Çünkü olmayacak bir vakitte mide kazınmasına iki üç tanesi bile ilaç! İlaç!

Şimdi gönül borcum Ülker Çubuk Kraker'den bahsetmek. Kaldı ki piyasada benzerleriyle karşılaştırıldığında kesinlikle çok taze, gevrek, çıtır çıtır ve çok lezzetli. Diğer markaların benzer ürünleri çok un yoğun, sanki nemlenmiş, bayatlamış gibi. Çubuk kraker konusunda kendilerini geliştirmeleri gerekiyor, orası kesin.

Son olarak, üreticilere bir öneri: Saraybosna'da yemiştim, bu tip krakerlerin ortası yer fıstıklı olanı var. Muazzam bir şey. Birisi yapsa çok şahane olur! Belki bir duyan olur diye bir tanesinin fotoğrafını burada paylaşıyorum! Tıklayıp görebilirsiniz.

Yaparsanız adını Kikiriki koyun n'olur! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder