13 Aralık 2012 Perşembe

Ev Yapımı Abur Cubur

Bir zamanlar işim gereği ara sıra gittiğim Polonya'da tanıştığım bir tat Annas marka zencefilli ve tarçınlı bisküvi! Daha sonra yine iş için gittiğim Stokholm'de envai çeşidine rastladım. Bazen İsveçli iş arkadaşlarımız da ofise getiriyorlar. Bir süredir burada da bazı marketlerde ve elbette IKEA'da var.


İsveçliler evlerinde de sıkça yaparlarmış, özellikle de Noel'de. Pepparkakor diyorlar, direk çevirisi zencefil ekmeği. Sanırım yalnızca İsveçliler değil, tüm İskandinav Yarımadası onu çok seviyor. Öyle güzel, öyle değişik şekillerde yapıyorlar ki! Süslemeleri cabası. Ben de bu süper ince bisküvilere en az onlar kadar bayılıyorum!

Bir hafta sonu dedim ki bir de ben deneyeyim bakayım şu kurabiyelerden yapmayı. Önce belki bir saat internetin başında oturup tarifleri okudum. O kadar farklı tarif vardı ki. Fakat genel mantığını kavrayınca en sonunda bir tanesinde karar kıldım. Tüm oz ve cup ile verilmiş ölçüleri grama çevirip başladım yapmaya. Alışkın olmadığımız türden bir karışım. Çok az şeker, daha çok pekmez kullanılıyor. Evet tereyağlı bir karışım ama o kadar çok bisküvi çıkıyor ki, tane başına tereyağ oranı çok sarsıcı olmasa gerek. Bence fazla yenmezse zararından çok faydası olur! :) Ne olduğunu bilmediğimiz yağları tüketmekten bin kat iyidir. Sonra çok şahane baharatlar giriyor devreye. Zencefili zaten çok severim. Tarçına bayılırım. Çekilmiş kakule almıştım vaktiyle Stokholm'den, kahveye ve keklere çok yakışıyor diye. Hepsinden ekliyorum. Aslında karanfil de güzel bir şey ama bana biraz ağır geldiğinden koymuyorum. Zaten toz halinde bulmak da mesele. Hamurla savaşım bitince bir gece dolapta bekletiyorum.


Ertesi gün, pazar günü evdeki atmosferin nasıl değiştiğini kelimelerle anlatmak zor. Yaşamak, koklamak gerek :) Hamurdan şekiller yapma kısmı zaten çok eğlenceli. Hele fırında pişmeye başladığı andan itibaren tüm evi saran o koku yok mu! Neşe kaynağı! Yaklaşık iki yüz kadar kurabiyeyi sırayla tıkır tıkır pişirmem zaman alıyor ama her şeye değiyor.

Evde  kahvenin, çayın yanına her daim zencefilli bisküvi olması muazzam. Gelen gidene de ikram etmek, hatta sakladığım küçük güzel teneke kutularda sevdiklerimize hediye etmek mutluluğa mutluluk katıyor.



Tesadüfe bakın ki bugün Santa Lucia günüymüş! Ama asıl beni ilgilendiren kısmı meşhur safranlı çörekler ve bu pepparkakorlar yenirmiş o gün. Ofiste tatlı bir kutlama yapıldı az once, hepsinden yedik ve yanında sıcak şarap benzeri bol tarçınlı ve karanfilli içkiden(Glogg) içtik. İsveçli arkadaşlarımız sağ olsun! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder