24 Kasım 2012 Cumartesi

Eski bir dost: Çokoprens

Ömrümde ilk hangi abur cuburu yedim acaba diye düşününce -gerçek başka olsa bile- ondan başkası gelmiyor aklıma. O günlerin Türkiye’sinde bakkallarda bir çocuğu cezbedecek pek az şey vardı. Çokoprens başından onca macera geçmesine rağmen o günlerden bugünlere şanından ödün vermeden gelebilmiş en eski dostlardan biri olduğu için onunla başlamak sanki boynumun borcu. 



Önce bir güzel mideye indirip sonra paketini şöyle bir ovalayınca ortaya çıkan simleri elimize yüzümüze sürüp sebepsiz kıkırdadığımız günler çok geride kaldı. Pek çoğu önce iki bisküviyi ayırıp içindeki kremayı dişleme ve yalama yöntemiyle silip süpürür sonra bisküvileri yerdi. Bu muhtemelen öyle yemeyi sevmediğim için unuttuğum ama sonrasında eşek kadar olmuş arkadaşlarımın hâlâ böyle yediğini görünce hatırladığım komik bir ayrıntı. 

Artık bin bir türlü abur cubur çıktığı için midir yoksa büyümekle orantılı mıdır bilinmez uzunca bir süre yemediğim bir dönem oldu, evet. Ancak sonrasında onlu paketlerin cazibesi özellikle arkadaşlarla ders çalıştığımız gecelere tüm o ayrı geçirdiğimiz zamanları telafi edercesine damgasını yeniden vurdu! İkinciyi ve hatta üçüncüyü yememek için kıvranırken kilocukları da aldık! :) Aşırı yememek, dikkat etmek gerek! :) 

Onu sütle, kahveyle, çayla birlikte yemesi hâlâ çok güzeldir! Gazoz eşliğinde yemeyi seveni, şarap içerken yanında yiyeni bile gördüm. Kanımca yediden yetmişe bu memlekette bilinen sevilen bir abur cuburdur Çokoprens. Üzerinde İstanbul yazdığını pek çoğu okuyamadan yiyip bitirir hop diye! Oysa okumaya fırsat olsa kim bilir nasıl şaşırır! ;)

Sonra bir aralar isminin değiştiğini anımsıyorum, Çokosandviç olarak. Sanırım bir çeşit telif sorunuydu. Ancak çözülmüş ki yeniden devam ediyor yaşantısına. Hem de artık küçük boyları da var. Bayılıyorum onlara!

Çokoprens Turta diye bir ürün de varmış ancak hiç görmedim, hiç denemedim. Tutmadı belki de. Bir de Ülker Probis'le karşılaştırmamak gerekir. Ben ikisini de çok severim. 

Son olarak Ülker’e küçük bir öneri/ev ödevi: Son zamanlarda Eti’nin kendi bisküvileri için bulduğu yeni fikri çok beğeniyorum. Küçük ambalajlarda küçücük bisküviler, abur cuburdan kaçınan ama bazen de bir iki tane yuvarlamak isteyenler için şahane. Ülker de yapsın, Çokoprens’ten işe başlasın!

4 yorum:

  1. Nasıl canım çekti şimdi gidiyorum bakkala, çayıma banıp banıp yiyeceğim :) Bu arada Nuti'yi de sabırsızlıkla bekliyorum :))

    YanıtlaSil
  2. Nuti çok yakında! Bir ömürlük misafir Nutella! Oh dear! :P

    YanıtlaSil
  3. çaya banıp çokoprens yemek nedir ya.. çokoprens bence probisin yanında çok zayıf kalıyo.. Probis candır!

    YanıtlaSil
  4. Probis.... Onun yeri apayrı. O da sırada!

    YanıtlaSil