11 Aralık 2012 Salı

Fazla Mesai Sonrası Pringles ile İmtihan


Fazla mesai yapıp eve saat ona doğru gelmişim. Gelirken yol üzerinden bir markete girmişim, günü taçlandıracak bir finalin peşinde. Ne mutlu ki meyve ve sebze de doldurduğum torbaların dışında daha bir şenlendirici olması bakımından bir abur cubur aramakta gözlerim. Fakat canım tatlı bir şeyler çekmiyor. Krakerler kesinlikle cazip değil şu an. Cips desen çok düşkünü değilim (yalan!) ama olabilir! :) "Akşam akşam sivilceye ve kiloya yolculuk ha!" diyorum içimden. Diyorum ki vazgeçeyim. Ama nerde? Pringles reyonunun önünde ayılıyorum desem yeridir. Yok efendim gerçek patates cipsi değilmiş de, yenmezmiş de. Vallahi doğru, bu başka bir şey! Çekim alanı çok kuvvetli. Peki hangi birini seçeyim? Seçmek zor. Hele de saat dokuza kadar sert tenis topları gibi saldıran e-maillere teker teker pür dikkat karşılık verip savdığım düşünülürse, hiç de fena değil durumum. Hem zaten Pringles'ların karşısında hep böyleyim! O yüzden asayiş berkemal. Ama o kadar kararsız kalıyorum ki bu sefer, market kapanacak az sonra. Anonslar! Değerli müşterilerimiz... Neyse diyorum, şu küçük boylarından üç çeşit alayım da evde karar veririm.

Evdeki seans daha gerilimli. Ekşi krema ve soğanlı olanı mı, paprikalıyı mı yoksa orijinal yani sade olanı mı yesem. Onu mu, bunu mu, şunu mu? Hangisini? Önümdeki sehpada dizi dizi duruyorlar. Sanırsın nasıl da masumlar! :) Bir an için üçünü de mi açsam şeytanlığı çınlatsa da kulaklarımı, yoo yoo oyuna gelmiyorum. Yok yok gayet iyiyim, iş beni devirememiş, hah hay! Gerçi her şey olabilir. Gel-git bir gün bugün. Hepsini yiyesim, kutuları atmayıp saklayasım, şu bıyıklıyı öpesim var! Allah'ım sen günahlarımı affet! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder